CMR Konvansiyonu

CMR Konvansiyonu

Jan 30, 2024

Purple Flower
Purple Flower

Gerek Deniz Taşımacılığında gerekse de Karayolu Taşımacılığında uluslararası düzeyde pek çok anlaşma bulunmaktadır. Bu anlaşmalar taşımacılık ilkelerini standardize eder ve tarafların sorumluluklarını bilmesine yarar. Bu anlaşmalardan biri de CMR Anlaşması'dır.

CMR, Kamyon Taşımacılığı ilkelerini belirli standartlara bağlayan, 56 ülkenin üye olduğu uluslararası bir anlaşmadır.

CMR bir Karayolu Taşıma belgesidir. Bu belge uyarınca uluslararası CMR Anlaşması'nın tüm hüküm ve koşulları kabul edilmiş sayılır. Belgeye sahip olunması, tüm taşıma işlemlerinin CMR anlaşmasında belirtilenlere göre yapıldığı anlamına gelmektedir. Belge gönderici ya da lojistik firması tarafından, alıcının adına düzenlenir. Bu anlaşma ile tüm taşımacılık işlemleri ve koşulları belirli standartlara bağlanmıştır. CMR kavramının açılımı ise şu şekildedir: Convention Marchandise Routier. 

CMR Belgesi genellikle nakliye firması tarafından, en az 3 asıl nüsha olarak düzenlenir. Bunlardan bir tanesi malı gönderen tedarikçi ya da ihracatçı için, bir tanesi mallar ile birlikte alıcıya gönderilmek için ve bir tanesi de nakliyecide kalması için düzenlenir. Türkiye CMR Konvansiyonu'na üye olabilmek için 07.12.1993 tarihinde kanun teklifi sunmuş ve ardından bu kanun 04.01.1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.   

Lojistikte CMR Taşıma Belgesi Neden Kullanılır?

Lojistikte, özellikle de Kamyon Taşımacılığında CMR Konvansiyonu hem ihracat yapan firmanın, hem alıcının, hem de nakliye firmasının sorumluluklarını ve haklarını bilmesi için düzenlenir. Örneğin; ihracatçının sorumluluklarını yerine getirmediği durumlarda alıcının ve nakliye firmasının neler yapması gerektiğini belirtir. Böylelikle hem alıcının hem de nakliye firmasının hakları korunmuş olur.

CMR anlaşmasına dünya üzerinde toplamda 56 ülke üye durumda olup Türkiye de CMR anlaşmasının taraflarındandır. KAYGA Hukuk ve Danışmanlık olarak Uluslararası Taşıma Sözleşmeleriniz ile ilgili uzman kadromuzdan detaylı bilgi alabilirsiniz.


CMR Hükümlerinin Uygulanacağı Taşıma Sözleşmeleri

CMR Konvansiyonu’nun temel amacı temel taşıma sorunları olan taşıyıcının zıya, hasar ve gecikmeden doğan sorumluluğu ile taşıma belgelerine ilişkin hususları düzenlemektir. Konvansiyonun giriş kısmında bu hususlar açıkça belirtilmiştir.

CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanabilmesi için;

  • Geçerli bir taşıma sözleşmesinin varlığı, 

  • Taşımanın bir bedel karşılığı yapılması, 

  • Taşımanın karayolu ile yapılması, 

  • Taşımanın belirli taşıtlarla yapılması, 

  • Taşınanın eşya olması ve 

  • Taşımanın uluslararası yapılması gerekmektedir. 

Dolayısıyla eşya dışında kalan taşıma konuları CMR Konvansiyonu kapsamında ele alınmamaktadır. Ev eşyasının paketlenerek teslim alınması, taşınması ve başka bir yere yerleştirilmesine ilişkin sözleşmelere CMR Konvansiyonu uygulanmayacaktır. Ancak taşıyıcı sadece taşıma işini yapıyor, paketleme ve yerleştirme işlerine karışmıyorsa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanabilmesi gündeme gelebilir. 

CMR Konvansiyonu’nun uygulanabilirliğinin tespitinde sözleşmenin yapıldığı yerin, tarafların tabiiyetinin ve ikametgâhlarının önemi bulunmamaktadır. Taşıyıcının eşyayı teslim aldığı veya teslim edeceği ülkelerden herhangi birinin CMR Konvansiyonu’na taraf devlet ülkesi olması halinde CMR hükümleri uygulanacaktır. 

Taşıma senedi ispat yükümlülüğü açısından önemli bir belge olmasına rağmen taşıma senedinin düzenlenmemiş olması CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanmasına mâni değildir. 


CMR’de Taşıyıcının Sorumluluğu

CMR Konvansiyonu’nda eşya taşınmasına ilişkin sorumluluğunun esaslarını incelediğimizde; CMR Konvansiyonu’nun “zıya veya hasar halinde taşıyıcının hak sahibine karşı sorumlu olduğu” varsayımı üzerine kurulduğu görülmektedir.  Bir başka ifadeyle, zıya ve hasara sebep olan olayın tespit edilememesi halinde taşıyıcı sorumlu tutulacaktır.  

Taşıyıcının sorumluluğu CMR Konvansiyonu’nun 17-29. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taşıma sözleşmesinin amacı yükün belli bir yerden bir başka yere taşınması teslim edilmesidir; yük teslim alındığı vasfıyla teslim edilmelidir.  CMR Konvansiyonu’nun “Taşımacının Sorumluluğu” başlığını taşıyan 17. maddesinde taşımacının zıya ve hasardan doğan sorumluluğu ile gecikmeden doğan sorumluluğu düzenlenmiştir. Taşımacının yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar geçen süre içerisinde yükün kısmen veya tamamen kaybolmasından ve hasara uğramasından sorumlu olacağı belirtilmiştir. Zarar ortaya çıkmamış olsa bile, zarara sebep olan olayın taşıma süresi içinde gerçekleşmiş olması gereklidir.  

Zıya ve hasar sorumluluğu, taşıyıcının taşıma işini yaparken eşyayı koruma borcunu ihlal etmesi sonucunda ortaya çıkan sorumluluktur. Zıya ve hasardan doğan zararların eşyaya bağlı zararlar olması nedeniyle tazminat hesaplanırken sebep zararları dikkate alınmaz.  CMR Konvansiyonu’nda yer alan sorumluluğun hukuki niteliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.  Bazı yazarlar bunu “ağırlaştırılmış kusur sorumluluğu” olarak tanımlarken bazı yazarlar “kusur sorumluluğu” olarak değerlendirmektedirler.  Aslında CMR Konvansiyonu’nda sorumluluğu hem ağırlaştıran hem de hafifleştiren unsurlar bulunmaktadır. Örneğin; CMR Konvansiyonu hükümlerini doğrudan veya dolaylı olarak ihlal ederek taşıyıcının sorumluluğunu azaltmaya yönelik kuralların CMR Konvansiyonu madde 41 gereği hükümsüz kılınması, taşıyıcının sorumluluğunu ağırlaştırıcı bir düzenlemedir. Diğer taraftan ise genel ve özel sorumluluk hallerinde sorumluluktan kurtulma olanağı sağlanarak taşıyıcının sorumluluğu hafifletilmiştir.


Sorumluluktan Kurtulma

Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığında sorumluluktan kurtulma halleri CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesinde düzenlenmiştir. CMR Konvansiyonu’nda sorumluluktan kurtulma gerekçeleri “genel sorumsuzluk halleri” ve “özel sorumsuzluk halleri” olmak üzere belirlenmiştir.  

Taşıyıcı, genel veya özel sorumsuzluk hallerinin varlığını ve yaşanan olaylarda kusurunun olmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulma hakkına kavuşabilir. CMR Konvansiyonu madde 17’nin 2. ve 4. Fıkralarında belirtilen sebepler çerçevesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulması mümkün kılınmış olup taşıyıcı zarara sebep olan olayın meydana gelmesinde kusur bulunmadığı ispat etse dahi kurtulamayacak; ancak CMR Konvansiyonu’ndaki sınırlı sayıdaki kurtuluş hükümleri çerçevesinde sorumluluktan kurtulabilecektir.


Taşıma Sözleşmesindeki CMR Konvansiyonu’na Aykırı Hükümler

Uygulamada taşıyıcının sorumluluğunun hafifletilmesine veya tamamen kaldırılmasına olanak sağlayan taşıma sözleşmeleri ile karşılaşılabilmektedir. Uluslararası Karayolu Taşımacılığında yeknesaklığı sağlamayı amaçlayan CMR Konvansiyonu bu tip uygulamalara son vermek istemiştir. Nitekim CMR Konvansiyonu’nun 41. maddesinde konvansiyon hükümlerini doğrudan veya dolaylı yollarla ihlal eden her türlü anlaşma ve kaydın hükümsüz olacağı belirtilmiştir.  İlgili maddede 40. Madde hükümleri saklı tutulmuş ve taşıyıcının sadece CMR’de belirtilen sorumluluktan kurtulma sebepleri ve sorumluluk sınırlarından yararlanabileceği; bunların haricinde taşıyıcının sorumluluğunun kaldırılmasına ve hafifletilmesine ait hükümlerin geçersiz sayılacağı ifade edilmiştir.

KAYGA Hukuk ve Danışmanlık olarak hem Uluslararası Taşıma Sözleşmelerinizin hazırlanması aşamalarında danışmanlık vermekte hem de sözleşmelerin uygulanması aşamalarında ortaya çıkabilecek problemler ile ilgili hukuki yardımda bulunmaktayız.


Gerek Deniz Taşımacılığında gerekse de Karayolu Taşımacılığında uluslararası düzeyde pek çok anlaşma bulunmaktadır. Bu anlaşmalar taşımacılık ilkelerini standardize eder ve tarafların sorumluluklarını bilmesine yarar. Bu anlaşmalardan biri de CMR Anlaşması'dır.

CMR, Kamyon Taşımacılığı ilkelerini belirli standartlara bağlayan, 56 ülkenin üye olduğu uluslararası bir anlaşmadır.

CMR bir Karayolu Taşıma belgesidir. Bu belge uyarınca uluslararası CMR Anlaşması'nın tüm hüküm ve koşulları kabul edilmiş sayılır. Belgeye sahip olunması, tüm taşıma işlemlerinin CMR anlaşmasında belirtilenlere göre yapıldığı anlamına gelmektedir. Belge gönderici ya da lojistik firması tarafından, alıcının adına düzenlenir. Bu anlaşma ile tüm taşımacılık işlemleri ve koşulları belirli standartlara bağlanmıştır. CMR kavramının açılımı ise şu şekildedir: Convention Marchandise Routier. 

CMR Belgesi genellikle nakliye firması tarafından, en az 3 asıl nüsha olarak düzenlenir. Bunlardan bir tanesi malı gönderen tedarikçi ya da ihracatçı için, bir tanesi mallar ile birlikte alıcıya gönderilmek için ve bir tanesi de nakliyecide kalması için düzenlenir. Türkiye CMR Konvansiyonu'na üye olabilmek için 07.12.1993 tarihinde kanun teklifi sunmuş ve ardından bu kanun 04.01.1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.   

Lojistikte CMR Taşıma Belgesi Neden Kullanılır?

Lojistikte, özellikle de Kamyon Taşımacılığında CMR Konvansiyonu hem ihracat yapan firmanın, hem alıcının, hem de nakliye firmasının sorumluluklarını ve haklarını bilmesi için düzenlenir. Örneğin; ihracatçının sorumluluklarını yerine getirmediği durumlarda alıcının ve nakliye firmasının neler yapması gerektiğini belirtir. Böylelikle hem alıcının hem de nakliye firmasının hakları korunmuş olur.

CMR anlaşmasına dünya üzerinde toplamda 56 ülke üye durumda olup Türkiye de CMR anlaşmasının taraflarındandır. KAYGA Hukuk ve Danışmanlık olarak Uluslararası Taşıma Sözleşmeleriniz ile ilgili uzman kadromuzdan detaylı bilgi alabilirsiniz.


CMR Hükümlerinin Uygulanacağı Taşıma Sözleşmeleri

CMR Konvansiyonu’nun temel amacı temel taşıma sorunları olan taşıyıcının zıya, hasar ve gecikmeden doğan sorumluluğu ile taşıma belgelerine ilişkin hususları düzenlemektir. Konvansiyonun giriş kısmında bu hususlar açıkça belirtilmiştir.

CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanabilmesi için;

  • Geçerli bir taşıma sözleşmesinin varlığı, 

  • Taşımanın bir bedel karşılığı yapılması, 

  • Taşımanın karayolu ile yapılması, 

  • Taşımanın belirli taşıtlarla yapılması, 

  • Taşınanın eşya olması ve 

  • Taşımanın uluslararası yapılması gerekmektedir. 

Dolayısıyla eşya dışında kalan taşıma konuları CMR Konvansiyonu kapsamında ele alınmamaktadır. Ev eşyasının paketlenerek teslim alınması, taşınması ve başka bir yere yerleştirilmesine ilişkin sözleşmelere CMR Konvansiyonu uygulanmayacaktır. Ancak taşıyıcı sadece taşıma işini yapıyor, paketleme ve yerleştirme işlerine karışmıyorsa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanabilmesi gündeme gelebilir. 

CMR Konvansiyonu’nun uygulanabilirliğinin tespitinde sözleşmenin yapıldığı yerin, tarafların tabiiyetinin ve ikametgâhlarının önemi bulunmamaktadır. Taşıyıcının eşyayı teslim aldığı veya teslim edeceği ülkelerden herhangi birinin CMR Konvansiyonu’na taraf devlet ülkesi olması halinde CMR hükümleri uygulanacaktır. 

Taşıma senedi ispat yükümlülüğü açısından önemli bir belge olmasına rağmen taşıma senedinin düzenlenmemiş olması CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanmasına mâni değildir. 


CMR’de Taşıyıcının Sorumluluğu

CMR Konvansiyonu’nda eşya taşınmasına ilişkin sorumluluğunun esaslarını incelediğimizde; CMR Konvansiyonu’nun “zıya veya hasar halinde taşıyıcının hak sahibine karşı sorumlu olduğu” varsayımı üzerine kurulduğu görülmektedir.  Bir başka ifadeyle, zıya ve hasara sebep olan olayın tespit edilememesi halinde taşıyıcı sorumlu tutulacaktır.  

Taşıyıcının sorumluluğu CMR Konvansiyonu’nun 17-29. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taşıma sözleşmesinin amacı yükün belli bir yerden bir başka yere taşınması teslim edilmesidir; yük teslim alındığı vasfıyla teslim edilmelidir.  CMR Konvansiyonu’nun “Taşımacının Sorumluluğu” başlığını taşıyan 17. maddesinde taşımacının zıya ve hasardan doğan sorumluluğu ile gecikmeden doğan sorumluluğu düzenlenmiştir. Taşımacının yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar geçen süre içerisinde yükün kısmen veya tamamen kaybolmasından ve hasara uğramasından sorumlu olacağı belirtilmiştir. Zarar ortaya çıkmamış olsa bile, zarara sebep olan olayın taşıma süresi içinde gerçekleşmiş olması gereklidir.  

Zıya ve hasar sorumluluğu, taşıyıcının taşıma işini yaparken eşyayı koruma borcunu ihlal etmesi sonucunda ortaya çıkan sorumluluktur. Zıya ve hasardan doğan zararların eşyaya bağlı zararlar olması nedeniyle tazminat hesaplanırken sebep zararları dikkate alınmaz.  CMR Konvansiyonu’nda yer alan sorumluluğun hukuki niteliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.  Bazı yazarlar bunu “ağırlaştırılmış kusur sorumluluğu” olarak tanımlarken bazı yazarlar “kusur sorumluluğu” olarak değerlendirmektedirler.  Aslında CMR Konvansiyonu’nda sorumluluğu hem ağırlaştıran hem de hafifleştiren unsurlar bulunmaktadır. Örneğin; CMR Konvansiyonu hükümlerini doğrudan veya dolaylı olarak ihlal ederek taşıyıcının sorumluluğunu azaltmaya yönelik kuralların CMR Konvansiyonu madde 41 gereği hükümsüz kılınması, taşıyıcının sorumluluğunu ağırlaştırıcı bir düzenlemedir. Diğer taraftan ise genel ve özel sorumluluk hallerinde sorumluluktan kurtulma olanağı sağlanarak taşıyıcının sorumluluğu hafifletilmiştir.


Sorumluluktan Kurtulma

Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığında sorumluluktan kurtulma halleri CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesinde düzenlenmiştir. CMR Konvansiyonu’nda sorumluluktan kurtulma gerekçeleri “genel sorumsuzluk halleri” ve “özel sorumsuzluk halleri” olmak üzere belirlenmiştir.  

Taşıyıcı, genel veya özel sorumsuzluk hallerinin varlığını ve yaşanan olaylarda kusurunun olmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulma hakkına kavuşabilir. CMR Konvansiyonu madde 17’nin 2. ve 4. Fıkralarında belirtilen sebepler çerçevesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulması mümkün kılınmış olup taşıyıcı zarara sebep olan olayın meydana gelmesinde kusur bulunmadığı ispat etse dahi kurtulamayacak; ancak CMR Konvansiyonu’ndaki sınırlı sayıdaki kurtuluş hükümleri çerçevesinde sorumluluktan kurtulabilecektir.


Taşıma Sözleşmesindeki CMR Konvansiyonu’na Aykırı Hükümler

Uygulamada taşıyıcının sorumluluğunun hafifletilmesine veya tamamen kaldırılmasına olanak sağlayan taşıma sözleşmeleri ile karşılaşılabilmektedir. Uluslararası Karayolu Taşımacılığında yeknesaklığı sağlamayı amaçlayan CMR Konvansiyonu bu tip uygulamalara son vermek istemiştir. Nitekim CMR Konvansiyonu’nun 41. maddesinde konvansiyon hükümlerini doğrudan veya dolaylı yollarla ihlal eden her türlü anlaşma ve kaydın hükümsüz olacağı belirtilmiştir.  İlgili maddede 40. Madde hükümleri saklı tutulmuş ve taşıyıcının sadece CMR’de belirtilen sorumluluktan kurtulma sebepleri ve sorumluluk sınırlarından yararlanabileceği; bunların haricinde taşıyıcının sorumluluğunun kaldırılmasına ve hafifletilmesine ait hükümlerin geçersiz sayılacağı ifade edilmiştir.

KAYGA Hukuk ve Danışmanlık olarak hem Uluslararası Taşıma Sözleşmelerinizin hazırlanması aşamalarında danışmanlık vermekte hem de sözleşmelerin uygulanması aşamalarında ortaya çıkabilecek problemler ile ilgili hukuki yardımda bulunmaktayız.